Yüzü zırhlı adam, aceleciydi .
Zırhı çıkarmadan dövüşmek istiyordu.
Kafalarının üzerinde dururken,
Her gözün göremediği titrek kuş,
O, oğul olmanın hakkını veren
İnsanogullarının ,
Olgun, ahşap bir mesaj ile
Kapadı kulaklarını dünyaya
Zırhlı adamda yalnız iki tereddüt vardı
Gecikme tereddütleri ..
"Neye geciksem üzünç duymam?"dedi
Gecikirsem kahırla dost olur muyum?
Hangi gecikme beni kahırla dost eyler?
Peki, neye erken kalmalıyım?
Ellerim, ellerim kılıç tutar,
Hem bilir,
Kınından çıkarken bir kılıç
Nasıl alevlenir.
Yüzüm zırhlı,
Kar yağarken kirlenen bir yüz değil benimkisi.
Yere sermeye hazırım on kişiyi tek hamlede.
Bir mihenk arıyorum,
Yere serilişlerin muhtevasını,
Dolduracak bir mihenk!
Şimdi ne yapayım?
"Önce ol, müslüman ol,
Sonra dövüş." dedi elçi
Çünkü her sabah,
hakikatle yüzünü yıkardı dövüşler.
Ve mesaj demir zırha çarpıp, göğe yükseldi.
Uhud'un mütevazı develeri heveslendi.
"Lâ" dedikten sonra,
Bir kişi daha...
Belki yüzüne değil ama
Kalbine saplandı ışıltılı bir hançer.
Yüzü hakikatle nurlandı.
Yüzünü zırhla koruyan adam,
Ebedi korunmanın muhatabı kıldı kalbini de
İçti şerbetlerin en kıdemlisini.
Onunkisi bir öncelik kararıydı,
Çok defa yanılsamayı,
Yanından, yöresinden geçirdiğimiz,
Öncelik kararlarından yalnızca birisi...
Burcu Batmaz
(cızırtılı defter)
07.01.2021
Kaynakça:
http://1000kitap.com/gonderi/99614933
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
tavsiyeleriniz benim için çok önemli ☺️ şimdiden teşekkürler...